16 Şubat 2008 Cumartesi

2- Makine Dizgisi



Linotipi Ottmar Mergenthaler'in 1886 yılında linotipi makinesini
bulmasıyla tipografide otomasyon dönemi baslamıstır. Adını "yazı
satırı"nın Ingilizce karsılıgından (line of type) alan linotipi; metnin,
uzunlugu önceden saptanan satır blokları halinde dökülmesine
dayalı bir dizgi sistemidir. Linotipi makinesinde, üzerinde tipografik
karakterlerin bulundugu bir klavye bulunur. Dizgi operatörü klavyeye
bastıkça; dikey kanalların içinde bulunan pirinç harf kalıpları (matris),
yukarıdan düserek bir düzlem üzerinde yan yana dizilir. Bu sırada
makinenin kazanında eriyen kursun metali, dizilen satırın üzerine
dökülür. Böylelikle her satır, kursundan dökülmüs parçalar halinde
ortaya çıkar. Harf kalıpları, her döküm isleminden sonra yeniden
kullanılmak üzere bulundukları kanala geri gönderilir. Monotipi
Klavye ve döküm biriminden olusan tam otomatik bir dizgi sistemi
olan monotipi 1887'de Tolbert Lanston tarafından gelistirilmistir.
Klavye tusuna basıldıgında, kagıt bir serit üzerinde delikler açılır.
Bu sekilde kodlanan serit, döküm birimine komuta eder. Erimis
kursun, kasada bulunan harf kalıplarına dökülür. Monotipi sisteminde,
linotipinden farklı olarak, harfler tek tek degistirilerek istenilen
düzeltmeler yapılabilir. TTS (Tele Type Setter) Bir el dizgi ustası
saatte ortalama 1200-1500 harf dizer. Makine operatörü ise saatte
6000 dizgi yapabilir. Bu süratin arttırılması için TTS (Tele Type
Setter) makineleri gelistirilmistir. Bu makinelerde, monotype dizgi
makinelerine benzeyen biçimde yine perforajlı bobin kagıda delik
açılarak dizgi yapılır. Sonra bu kagıt esas dizgi makinesine baglanır.
Makinede dizgi operatörünün yerine geçmis olan delikli bant, makineyi
kumanda eder. Matrislerin dizilip, satır dökümünün yapılmasını
saglar. TTS dizgi makinesi saatte 15-18 bin harf dizilebilir.
Makine Dizgi Sistemleri
1) Mekanik Dizgi Sistemleri (Sıcak dizgi)Mekanik dizgi makinelerine
sıcak dizgi makineleri denilmesinin sebebi, çalısırken kazanında
yüksek sıcaklıkta harf alasımının bulunmasıdır.
Bu makineler kendi aralarında 3 gruba ayrılırlar
a) Satır halinde yazı döken makineler
Bu makineler Tipo baskı için her çesit dizgi islemini yapabilirler ve
4-28 kadrat arasında 5-11 punto yazıyı 6-12 punto kalınlıkta satırlara
dizerler. Operatör klavyede hangi harfin tusuna basarsa harf
matrislerinin bulundugu magazada, o harfin matrisi kendi kanalından
kayarak kumpasa gelir ve dizilen kelimelerin harf kalıpları arka
arkaya kumpasa düzenli olarak dizilip satırı olustururlar. Döküme
hazır olan satır potanın önüne gönderilerek harf kalıplarının içine
erimis harf alasımının basınçla otomatik olarak dolması tek kolla
saglanır. Bir satırın dizilip çıkartılması 10-15 sn içinde gerçeklesir.
Mekanik dizgi makinelerinde dizilen satırlar görüntü baskı
sistemlerinden dolayı terstirler. Bu makinenin T.T.S (Tele Type
Setter) modelleri delikli bant üreten klavye sistemiyle uzak mesafelere
teleks aracılıgıyla bant aktarımı ve otomatik döküm olanagı
saglamaktadır. Satır halinde yazı döken makinelere göre bes kat
daha hızlı çalısırlar. Teleks aracılıgı ile uzak mesafelere irtibat
kurması ve böylece aynı anda otomatik döküm yapabilmesi de diger
avantajları arasındadır.Non mikser makineler : Bu makineler tek
toplama ve dagıtma sistemi olup düz metin dizgileri için
elverislidir.Mikser makineler : Bu makineler non mikser makinelerin
tüm yeteneklerine sahip olmakla birlikte bir satırda birkaç yazıyı
dizip dagıtabilmektir.Özel metin ve reklam makineleri : Bunlar gazete
ve dergilerde baslık ve reklam dizgisinde kullanılan 18-48 punto
arası yazıları dökebilen, çift klavyeli ve çift matris kalıplı makinelerdir.
b) Tek tek harf döken makineler (Monotype)
Genellikle el dizgide gereken harf, çizgi, kadrat, anterlin ve espasların
dökümünde kullanılan bu makineler harfleri teker teker döktügü için
tashih (düzeltme) isleri veya kalıpta yapılacak deger degisimleri
daha kolay ve hızlı yapılır. Monotype makineler klavye, döküm ve
hava kompresörü olarak üç üniteden meydana gelmistir. Klavye
istenen harfin yazılmasını, döküm gerekli yazıların kalıp haline
gelmesini yani harflerin metal olarak tek tek ortaya çıkmasını saglar.
Hava kompresörünün görevi ise klavye ve döküm ünitelerinin hava
akımı sayesinde uyumlu bir sekilde çalısmasını saglar.
c) Baslık satırı döken makineler
Bu makineler Ludlow makineleri adı ile anılır. Klavyesi olmadıgı için
satırlar el ile dizilir. Kumpasa dizilen satırlar makinenin döküm
kısmına sokulur. Döküm isi bittikten sonra harfler harf kasasına
dagıtılır. Bu makinelerde sürat önemli olmadıgı için her türlü metal
kullanılabilir. Gazete, dergi, brosür v.b... baslık dizgileri bu makinelerde
yapılır.
Elektronigin uygulandıgı ilk dizgi makinelerinin olusturdugu sistemdir.
Bellek ve mantık elektronik ortamda birlestirilmistir. Bellek bilgiyi
dizildigi gibi kaydeder. Mantık ise bu yazıyı makineye bildirerek
sekillendirir ve
tek tusla yazıyı kagıda döker. Bu makineler kolaylıkla degistirilebilen
tipografik özelliklere sahip yazı topları kullanarak yazıları dizerler.
Bunlarda 10 adet yazı topu ve 3 adet teknik karakter topu vardır.
Daktilo görünümlüdür ancak dizgi ölçüleri ve çaryosu punto ve
kadrat ayarlıdır. 8000 karakterlik bir bellege sahiptir ve dizilen
karakterleri aynı anda bellegine kaydedebilir. Bütün düzeltmeler
bellekte yapılarak hatasız dizgi yapılması saglanır. Ayrıca dizilen
yazıları 5000 vurus kapasitesindeki manyetik kapta aylarca saklamak
mümkündür.
Bu saklama islemini gerçeklestirebilmek için makinenin yanında
manyetik kart konsolu mevcuttur.3) Foto Dizgi Sistemleri Film
yardımıyla yazı dizmek yani harf görüntülerinin birer birer filme
aktarılması ve harflerin fotograflarının çekilmesi islemine foto dizgi
sistemi denir. Bu sistemde çalısan makineler, soguk dizgi makineleri
olarak da bilinir. Intertype firmasının gelistirdigi "Fotosetter" ve
Mergenthaler firmasının ürünü olan "Linofilm", klavyeli foto dizgi
sistemlerinin ilk kusagını olusturur.
Foto dizgi makinelerinin çalısma prensibi
Güçlü bir ısık kaynagının harf sablon diskinden geçerek direkt ısıga
duyarlı dizgi kagıdını pozlandırması esasına dayanır.
Foto dizgi makineleri 3 grupta incelenirler
a) Storomat Storomat dizgi makinesi fiziki yapı olarak fotograf
agrandizörüne benzer. Negatif sablondan yararlanarak film yada
fotograf kagıdı üzerine pozlandırma yapılır. Pozdan sonra film yada
kart gizli (latent) görünür. Bu nedenle makinede yada küvette banyo
edilerek gerçek görüntü elde edilir. Agrandizördekine benzeyen film
sasesi yerinde yazı fontunun dikdörtgen seklindeki bir sablonu
vardır. Bu sablonda küçük-büyük yazı ve isaretler vardır. Font
sablonundaki harf ve isaretlerden hangisi gerekiyorsa, bir kumanda
sistemiyle objektifin önüne getirilir ve pozlandırılarak fotografı çekilir.
Dizgi densitesi(siyahlıgı), fotograf kartının banyo zamanı ve cinsine
baglıdır.
b) Diatype Storomat dizgi makinelerinin gelistirilmis seklidir. Sablonu
dairesel disk seklindedir. Yatay-dikey çizgi çizerek cetvel dizgisi
yapabilir. Dizgi için gereken film, fotograf kagıdı ve banyo sistemi
makinenin kendi bünyesindedir.
c) Compset Görünüs olarak ekranlı daktiloya benzer. Komut ve dizgi
tusları farklı renktedir. Dizgici ekranda gördügü hataları kolaylıkla
düzeltebilir. Fakat düzeltme, pozlandırma isleminden önce
yapılmalıdır. Makineye, hassas dizgi yapılabilmesi için objektif
sistemi eklenmistir. Kaynaktan gelen ve karakter diskinden geçen
ısınlar toplayıcı ve büyütücü mercekten geçerek objektife gelir ve
aynadan yansıyarak kagıda yada filme hapsedilerek karakterleri
olustururlar. Her diskin üzerinde 4 yazı fontu ve her fonta ait 112
karakter mevcuttur. Karakter diskinde mevcut 4 fontun dısında yazı
dizmek gerekirse o fontun karakter diskini takmak gerekir.
I. Kusak foto elektronik dizgi makineleri
Ilk foto elektronik dizgi makinesinde elektronik daktilo klavyesi ve
tek satırlı bir ekran vardı. Cihaza takılan yazıların gerçek puntosu
ne ise o puntoda yada o puntonun iki katı büyüklügünde dizgi
yapabiliyordu. - Dizgi ve baslık islerinin farklı iki makinede yapılmasının
zorunlu olması,
- Dizgi makinesinde baslık, baslık makinesinde dizgi yapılamaması
ve bir yazıda birden fazla punto degerinin kullanılamaması,
- Yazı karakterlerinin degistirilememesi, - Dizgicinin ancak dizdigi
satırı görebilmesi ve bu yüzden önceden yapılan hataları
düzeltememesi,
- Bellek ve manyetik kayıt birimlerinin olmayısı ve yapılan hataların
ancak film banyodan çıktıktan sonra anlasılabilmesi, yüzünden
zaman kaybı ve malzeme tüketimi artmakta, tüm isler günlük yapıldıgı
için ileriye yönelik isler saklanamamakta idi. Tüm bu sorunların
çözülebilmesi için bilgisayardan baska çözüm yoktu. Zaten o sıralarda
mikro ve mini bilgisayarlar gelistirilmis dolayısıyla bilgisayar artık
günlük yasama girmeye baslamıstı.

Hiç yorum yok: