17 Şubat 2008 Pazar

Computer to Plate Baskı Teknikleri C.T.P.

CTP Devrimi, Evrimi ve Gerçeği LASER, “Light Activation by Stmlated
Emission of Radiations” kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır.
İngilizcede leyzır, Fransızcada ise lazer diye geçmiş ve yerleşmiştir.
En genel tanımıyla, birbirine bağlı çok şiddetli ve çok yoğun ışın
parıltıları oluşturan, çok sıcak ve çok dar bir ışık kaynağıdır. Laser,
yıldızlar, gezegenler ya da uzay savaşlarına karşı geliştirilen
teknolojide, NASA’nın elindeki en büyük kozlardan biri olarak ve
çok gizli kaydıyla tutulmakta idi. Uzunca bir süre bu korku ve tehdit
ile yaşayan dünyamız insanlarına ve diğer teknolojilere, bu ve
benzeri pek çok bilgi ve bulgu çok gizli oldukları için sunulamamıştır.
Fakat zaman herşeyi değiştirmektedir. Uzay savaşları, gişe rekorları
kıran filmlerde kalıp, dünya globallesmeye gidip, gündemler değişip,
uzay savaşları sendromu ve paranoyası, genle tehdit olmaktan
çıkınca, bu teknolojiler dünya nimetleri olarak bu kez savunma
sanayiinde, yani silahlarda kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle savaş
uçaklarında en son teknolojiler ve bu bağlamda laser teknolojisi
kullanılmaya başlamış ve geometrik bir hızla gelişerek bu günkü
silahlardaki yerini almıştır. Bu arada teknolojinin ilerlemesiyle birlikte,
bu güçlü ana kaynak, başka sektörlerde de zaman içinde kullanılmaya
başlanmıştır. Söz konusu laser ışık, bir de kontrol altına alınıp,
yönlendirme ve nışanlamalarda da kullanılınca, işin boyutları daha
da büyümüştür.
İşte, düşman uçaklarına kilitlenip, hiçbir şekilde kaçma ve kurtulma
sansı vermeyen laser ışın teknolojisi aynı mantıkla hareketle, tıp
teknolojisinde yeni bir çığır açmış ve bundan böyle kansız ve acısız
laser ameliyatları (göz, açık kalp, diş kanser ve. Operasyonları ve
tedavileri gibi) başlamıştır. Örneğin göz ameliyatlarında da laser
ışık ile gözün herhangi arzulanan bir bölgesine kilitlenme yapılmakta
ve ışının karakteri icabı herhangi bir enerji azalması, enerji kaybı,
etki kaybı vb. olumsuzluklar olamayacağından )çünkü laser termal
IR ışık ya tam vardır ya hiç yoktur. Diğer ışık kaynaklarında olduğu
gibi kısmen ya da azalarak, gücünü yitirmiş veya eksiltmiş durumda
var olmamaktadır), göz ne kadar hareket ederse etsin, ışın demeti
de onunla beraber hareket edip, aynı etkinlik ile operasyonu
tamamlamaktadır.Aynen günümüzün en ileri teknolojisi ile üretilmiş
tabanca ve tüfeklerindeki o yakut rengi ışık (IR laser) ile, merminin
hedefini hiç şaşırmadan ve tam hassasiyet ile bulması gibi. İşte
NASA’da başlayan, savunma sanayilerinde, tıpta ve diğer sektörlerde,
büyük bir üstünlük ve ayrıcalıkla kullanılan bu ışık teknolojisi ile
kalıpların pozlandırılması, etkinliğin, kalitenin en üst aşamasında
olmasının temelinde yatan kavran da, iste bu yukarıda aktarmaya
çalıştığın teknolojik üstünlüklerdir.baskı öncesi hazırlık sektöründe,
hiç şüphe yoktur ki film pozlandırma teknolojileri de, çok önemli bir
yer tutmaktadır. Fakat dünya gene de dönmekte ve teknoloji dev
adımlarla ilerlemeye devam etmektedir. Bu gelişmelere ayak
uydurabilenler, hem düşük maliyetleri, hem yüksek kaliteyi, hem
verimliliği, hem rekabet üstünlüğünü ve dolayısıyla da tüm bu
faktörlerin sentezi olarak da karlılışı yakalayacaklardır.
Film pozlandırma ameliyesi de artık günümüzde bilgisayardan
doğrudan (CTF) yapılmaktadır. Bu teknolojide de belirli yerlere
gelinmiş ve halen de araştırma ve geliştirmeler tüm hızıyla
sürdürülmektedir.
Türkiyemiz’de de bu sistemler hemen kullanıma girmiş, kullanılmış
ve halen de kullanılmaya devam etmektedir. Bu sistemlerin
önderlerinden ve üreticilerinden olan Scitex (sonradan CreoScitex,
şimdi ise Creo olmuştur), bizzat kendisi bir sistem ve teknoloji
geliştirmiş, iç tambur (internaldrum) ve viole ışın teknolojilerini, Dolev
marka film cıkış makinelerinde kullanmıştır. Bu teknoloji ile Scitex,
dünyanın en çok film çıkış makinesi (imegesetter )satar firmalarından
bir i olmuştur. Bugün halen, Dolev serisi CTF – bilgisayardan filme
pozlandırma sistemleri, çok ileri modelleri ile üretilmekte ve
satılmaktadır. Bu teknolojik veri ve bulgulara dayanarak Scitex,
baskı öncesi sistemlerinde büyük bir devrim yaratan CTP – Conputer
to Plate / Bilgisayardan Kalıba Pozlandırma – sistemlerinde, aynı
teknolojiyi, yani iç tamburlu, violet ışın kaynaklı sistemleri, uygulamış
ve üretimini yapmıştır. 1994 / 1995 dönemlerindeki bu uygulamalar
CTF ile CTP arasındaki olması gereken kalite ve verimlilik avantajlarını
gerektiği gibi yakalayamamıştır. Yalnızca film ve bazı kimyasalların
kullanımından sektörü kurtarabilmiştir. Araştırma ve geliştirme (Ar
– Ge) çalışmaları servetlere malolmuş, yüzlerce ve hatta binlerce
Ar – Ge üyesi (şu anda Creo da çalışan 5000 kişinin 2000’i Ar – Ge
bölümlerinde istihdam edilmektedirler) araştırma ve geliştirmelerine
devam etmiş ve nihayet hatırlanacağı gibi 1996’dan itibaren termal
/ IR laser ışın kaynaklı ve dış tambur teknolojili bilgisayardan kalıba
pozlandırma (CTP) sistemlerinin Creo ve Scitex (şimdi
Creo)firmalarınca elde edilen ilk sonuçları, ayrı ayrı olarak, fuarlarda
teşhir edilmiş, sınavlara tabi tutulmuş, test ve uygulamalardan
geçirilmiş ve sonra da hem Creo ve hen de Scitex, dev bir hızla
gelişmiş ve de baskı öncesi hazırlık sistemlerinde, özellikle de CTP
de dünya liderliğini, çalışarak, yüksek teknolojiyi (high – tech)
kaşfedip, üretip ve uygulayarak haketmiş ve yakalamıştır. Dünya
bu geçeği özellikle 2000 Drupa Fuarı’ndan sonra farkedebilmiş ve
o gün bu gündür, hem araştırma ve geliştirmelerini aynı hızla
yürütmekte ve hem de, her biri CTP konusunda dünya ileri teknoloji
üreticisi devi olan, Creo ve de Scitex firmalarının birleşmesiyle, önce
CreoScitex ve sonra da Creo adı altında tek bir güç olmaları, bakı
öncesi hazırlık sistemleri yüksek teknolojisi, üretimi ve satışı
konularında Creo’yu acık farkla dünya lideri yapmıştır. Creo, laser
– head (baskı kafası) olarak termal ve IR ışın teknolojisi le çalışan
kafalar üretmekte ve bunları hem kendi ürünlerinde kullanmakta,
hem de dünyanın en önde gelen ve bilgisayardan kalıba pozlandırma
sistemli basık makineleri (DI) üretebilen (Heidelberg, Man Roland
ve Komori) bazı firmalara satmaktadır. Creo, özellikle CTP üretiminde
tüm teknolojileri, makineleri, yazılımları endi üretmekte ve
geliştirmektedir. Bu yüzden de, hem teknoloji hem makine, hem
komple sistem (makineler, yazılımlar, workflow ağı ) olarak ve hem
de, kendine özgü teknik servis ve teknik destek ve lojistik ağı ile,
dünya teknolojisinde ve dünya pazarında çok özel ve önemli bir yer
almaktadır. Uluslararası istatistiklere, dünya üzerinde kurulu yaklaşık
5000 adet CTP olduğu ve bunun yaklaşık 4200 adedinin termal ve
800 ünün de visible light (violet, blue, green, vb,)olduğu ve 4200
termal CTP nin yaklaşık 3800 adetinden fazlasını ise tek başına
Creo satmıştır. Özellikle kendi geliştirdiği Square Spot termal pozlama
teknolojisi, Staccato FM tarama yazılımı, ısı telafi sistemi, çok yönlü
esnek kullanımlı CTP workflaw olarak Brisque. Hduredgl ve diğer
üçüncü workflow’lara uyum kolaylığı avantajı ve dünya genelinde
internet ve telefon hattı üzerinden kullanılabilen notwork ağı ve
Türkiye’deki temsilccisi ve dağıtıcısı MatDijital’de oluşturup, uyguladığı
modemli müşteri destek, teknik servis ve eğitim kolaylık ve imkanları
Creo’yu dünyada ve şimdi de Türkiye’de başarıya taşımaktadır.
CTP teknolojileri, kalıp teknolojileri ve rekabet çeşitlilikleri globalleşme
çağında, artık gayet açık seçik ve belirgindir. Bu kavramların tüm
ayrıntıları, tüm avantajları ve dezavantajları, en ehil ve yetkili
araştırmacı, teknik uzman, yazar ve raportörlerden, Türkiye dışında
uluslararası araştırma ve sektör dergilerinde (Saybold araştırmaları,
Printing World, Mac World, Print Week, vb.dergiler gibi) ve
Türkiye dahilinde sektör dergilerinizde ve internet sitelerinde tüm
boyutları, verileri, bulguları ve de sonuçları ile açıklanmaktadır. CTP
termal kalıp fiyatları düşecektir, düşmelidir de. Termal CTP kalıpları
dünya genelinde yeterince başarılı olmuştur ve geniş bir kullanıcı
kitlesi bulmuş ve pazarın neredeyse tamamını eline geçirmiştir.
Termal kalıp üretiminde de yoğun rekabet bunu göstermektedir.
Dünya piyasalarında yaklaşık 13 değişik firma gene yaklaşık 26
çeşit termal kalıp üretmektedir. Piyasalarda gittikçe daha çok satıcı
oluşmakta bu da rekabeti körüklemektedir. İkinci jenerasyon ön –
ısıtmasız termal kalıplar, Kodak, Agfa, Fujifilm, IBF, Ipagsa, Lastra,
PDI, Saverio Rief ve Vela tarafından üretile gelmektedir. Kaliteyi,
üniformiteyi ve standartları tutturmuş durumda olduklarını görmekteyiz
(fırınlanmadan en az 100.000 baskı, fırınlanmış yarım milyondan
fazla baskı imkanı – not: ayrını için bkz. The Bulletin:Saybold News
& Views on electronic publishing. Volume 7, No:23, 15 Mayıs 2002).
Talep ise gittikçe büyümektedir. “Her arz kendi talebini yaratır”ekonomi
kuralına göre de piyasaya yeni termal kalıp üreticileri girecektir.
Çünkü Pazar caziptir, daha da cazip olacaktır. Dağıtım ve fiyat en
önemli kıstaslar olacaktır. Banyosuz kalıplar (processlass plates)
ise gelecekte önemli bir gündem maddesi olacaktır. Filmden sonra,
tüm kimyasalları ve banyoyu da işlemden kaldıracaktır. Bu özellik
yalnızca termal teknolojiler ve termal kalıplar için geçerli olduğundan
termal teknoloji lehine çok büyük yeni bir avantaj oluşmaktadır. Kalıp
üreticileri arasında , bu konuda muazzam bir rekabet vardır. Tüm
bu kalıplar ancak 830 nm laser enerji gücünde pozlandırma
yapabilmektedirler. Violet – kalıp kullanıcılarının pek seçim tercihlerinin
olamayışı, önemli bir sakınca oluşturmaktadır. Küçük ebatlı kalıp
piyasasında ancak pazar bulabilen violet – diodlu pozlandırma
sistemleri, şimdilik bu yarışın dışında kalmaktadır. Belki gelecek
senelerde violet kalıplarda da tekel kırılır ve yeni üreticiler, yeterince
uygun sayıda kullanıcı talebi bulduklarında devreye girebileceklerdir.
Man Roland Dijital Baskı Sistemi
Üretim stratejisini dünya çapındaki müşteri portföyünün talepleri
doğrultusunda belirleyen MAN Roland, üretmiş olduğu dijital baskı
makinaları ile müşterilerinin taleplerine hitap etmektedir. Bütün
dünyada müşteri taleplerinin kısa tirajlı, çok renkli, format kısıtlaması
olmayan işlere kaydığını gören MAN Roland Druckmaschinen AG'nin
araştırma ye geliştirme departmanı, bu yöndeki talepleri karşılamak
amacı ile 1995 yılından beri çalışmalarını sürdürüyor ve ürettiği
dijital baskı makinalarmı ilk kez Drupa 2000 fuarında gösterdi.
MAN Roland dijital baskı konusunda iki farklı çözüm üretmektedir:
Birincisi "tek pozlama, çok baskı" diye adlandırılan DlCOweb, İkincisi
ise "tek pozlama, tek baskı" sistemi ile çelışan DlCOpress ve
DlCOpack'tir.
MAN Roland'm ürettiği DlCOweb, dünyanın kalıp kullanmadan, tek
pozlama ile çok baskı yapan ilk ve tek dijital baskı makinasıdır.
Normal ofset boyaları kullanan ve bildiğimiz boya ve nemlendirme
sistemine sahip olan DlCOweb bir lazer kafası vasıtasıyla kauçuk
kazanını pozlandırır, kauçuk üzerinden baskıyı yapar, kauçuk
kazanını yıkadıktan sonra da bir sonraki iş için tekrar pozlandırır.
52 cm genişliğinde bir bobinden çalışan DlCOweb, maksimum 63
cm uzunlukta baskı yapabilmekte, bobini tabakalamakta ve bir MBO
katlama ünitesi vasıtasıyla da 8, 12 veya 16 sayfa A4 formalar
çıkartabilecek kauçuk ve baskı kazanları ile donatılabilmektedir. Bu
kazanlar da 20 cm'ye kadar oynamalar yapmakta mümkündür.
DlCOweb, her bir pozlama ile 30.000 adet baskı yapabilir.
Bilgisayardan direkt olarak pozlanması sayesinde hiç bir zaman
kaybı olmadan baskıya giren DlCOweb kısa hazırlık süreleri ve
baskı kalitesi ile gerçek bir digital baskı makinası olarak bu alanda
bir devrim yaratacaktır.
DlCOweb'in geliştirilmesinin arkasında birbirine karşıt iki pazar
eğilimi vardır:
İlki, büyük miktarlarda yapılan üretimin optimizasyonudur. Örneğin
gazeteler, kataloglar ve tüketici yayınları gibi ihtisaslaşmış alanlarda
uzun dönemde optimal bir geri dönüşüm sağlamaktır. Burada
geleneksel ofset baskının payı giderek artmaktadır, ikinci pazar
eğilimi ise, kısa tirajlı renkli baskıdır. Burada endüstrinin özenle
seçilmiş daha küçük hedef gruplarına hitap etme ve kişiselleştirilmiş
ürünlere olan talebi arttırma isteği yatmaktadır.
Tasarım ve önbaskı işlemlerinde, dijitalleşme, ihtiyaçları karsılamada
çok yardımcı olmaktadır. Oysa şimdiye kadar kısa tirajlı renkli baskı
işlemleri ekonomik olmamaktaydı. Pazarın bu bölümünde yüksek
marjlar ortaya çıkmaktaydı. Son zamanların yükselen değerleri olan
"Print On Demand - talebe göre baskı", "Just in Time - tam zamanında
baskı" gibi kavramlar, yeni ve etkili çözümlere olan acil ihtiyacı
göstermektedir.
DlCOweb tüm bu kavramlara çözüm getiren bir konsept
sunmaktadır.Baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası aşamalarını
birleştirerek,dijital ortamdaki bilgiyi gazete, kitap veya broşür şeklinde
bitmiş işe dönüştürür.
DlCOweb'in getirdiği en büyük yenilik makinanın içinde imajıyaratması, basması ve silmesidir.
MAN Roland'ın rakipleri müşterilerine normal baskı kalıbının
pozlandırıldığı makinalar önrmektedirler. Tabi bu durumda iş değişikliği
yapılırken kalıplar makinadan çıkartılıp yerine yenileri takılmaktadır.
Bu sistem kalıbın verimli kullanılması konusuna hiçbir çözüm
getirmemekle birlikte, normal makina dizaynını destekleyici extra
mekanik komponentlere de ihtiyaç duyulmasına sebep olmaktadır.
Sonuçta, dijital sistemin doğal getirişi olarak beklenen, proseslerin
elimine edilmesi, iş akışının kolaylaşması gibi unsurlar daha karmaşık
olmuş şekilde karşımıza çıkmaktadır.
DlCOweb konseptinin arkasındaki temel fikir, mekanik kalıp değiştirme
zorluğundan kullanıcıyı tamamen kurtaracak, kalıbın (DlCOweb'de
sleeve) makinanın içinde yıkanmak suretiyle temizlenip, yeni bir işe
geçildiği bir sistem yaratmaktı.
Pozlama
DlCOweb termal transfer teknolojisi ile pozlamayı gerçekleştirir.
Sleeve yüzeyini direk olarak pozlandırmak için DlCOtape denilen
bir transfer kaseti kullanılır. Bu kaset ısı transferine yarayan ince
bir filmden oluşmaktadır.
CreoScitex lazer kafası filmin üzerindeki polimer tabakasını sleeve'in
yüzeyine geçirir.
DlCOweb prosesi termal pozlama sistemi olarak CreoScitex firması
tarafından geliştirilmiş SOUAREspot teknolojisini kullanmaktadır.
SOUAREspot teknolojisi, mevcut termal pozlama prosesleriçerisinde
en hızlı ve güvenilir olan sistemdir."Mükemmel lazer kafası"
performansı pozlamanın çok hızlıyapıldığı anlamına gelir ve bu hız
DlCOweb'in iş değiştirme sürelerini de çok kısaltır. SOUAREspot
teknolojisi, piyasadaki mevcut tüm dijital sistemlerden daha yüksek
bir rakam olan 3200 dpi rezülasyon ile çalışır. Bu da baskı kalitesinin
ofset sistemi ile nasıl birebirörtüştüğünü açıklamaktadır.
DlCOtape'in sağladığı transfer teknolojisi ile SOUAREspot teknolojisi
birleştiğinde güvenilir bir pozlama gerçekleşmiş olur.DlCOweb
performansının bu iki önemli
karakteristik özelliği konvansiyonel baskı kalıpları kullanılmaksızın
ofset kalitesi alınmasına sebep olmaktadır.
Formata göre, pozlama yaklaşık olarak 2 dakika
sürmektedir.DlCOweb, bin ile onbin adet arası baskı kapasitesi ile
diğer bütün baskı sistemlerinden açıkça daha uygun bir makina
kavramıdır.Buna bir de değişik boyutlu iş alanlarının birleştirilmesinin
yarattığı ekonomik esnekliği de eklemek gerekir ki, bu makina ile
değişik boyutlu işler birlestirilerek ekonomik üretim sağlanmaktadır.Bu
da bize istenilen miktarlarda üretim yapmanın yanı sıra gerçek
operasyonel hesaplama imkanı da vermektedir.
Fiksleştirme( Sabitleme)
Baskı esnasında kalıcı olması için, lazer kafası ile sleeve'in yüzeyine
transfer olmuş madde ısı ile sabitlenir. Böylelikle silindirin yüzeyi
suyu kabul edebilecek duruma gelir. Bu şlem yaklaşık olarak 3
dakika sürer.
İİmajı Silme (Yıkama)
Baskı işlemi tamamlandıktan sonra mürekkep ve ısı transferini
sağlayan madde (teypteki polimer) özel bir temizleme malzemesi
ile arındırılır.Aynı anda kauçukta yıkanır.Silindir artık sadece 10
dakikalık bir iş değiştirme süresinin ardından yeni bir ise geçmek
için hazırdır.
Format Değişkenliği
Baskı ünitesi, DlCOweb'in ikinci büyük yeniliğidir. DlCOweb'in baskı
silindirlerinin lineer hareket kabiliyeti sayesinde istenen istenen
kalınlıkta baskı malzemesine (kağıt, karton, plastik, vs..)baskı
yapabilmek mümkündür.Diğer bir değişle, bobine sarılabildikten
sonra baskı yapılamayacak malzeme veya malzeme kalınlığı söz
konusu değildir.Sleeve'in et kalınlığını arttırarak 20 cm'e kadar olan
format değişikliğini yapmak mümkündür.20 cm'den daha fazla
değişiklik yapmak içinse baskı silindirlerinin değiştirilmesi gerekir.
DlCOweb, tamamen yeni bir anlayışla gelecekteki gelişmelerin
kolayca entegre edilebileceği bir makina platformu olarak yapılmıştır.
Bu platformda yazılım, kontrol, illüstrasyon teknolojisi alanları ile
mekanik sistemler ayrılmaktadır. Böylece gelişmeler ve yeni
versiyonlar tüm yapıyı bozmadan uygulanabilmektedir. Makinanın
modüler tasarımı yeni parçaların hızlı ve kolayca eklenme ve
değişimine olanak vermektedir. Esneklik sadece bugün değil,
gelecekte de matbaalar için önemli bir çalışma esasıdır. Yeni ürünlerin
kavranması ve küçük boyutlu işlerin ekonomik olarak üretimi mevcut
pazar grupları için bir üstünlük sağlayacaktır.
MAN Roland, geleneksel baskı makinası üreticileri arasında dijital
baskı kavramını doğru anlayan ve uygulayan tek firmadır.DICO
serisinin hiçbirinde film ve kalıp kullanılmamaktadır.Böylelikle; kalıp
ve film maliyetleri elimine edilir ve iş değiştirme süreleri sıfır olur.MAN
Roland dijital baskı çözümlerinin kısa-orta tirajlı (500-30.000 kopya)
işler için kullanılmasını uygun görmektedir.Tek pozlama ile tek baskı
yapan dijital baskı makinaları DlCOpress ve DlCOpack kişiseleştirilmiş
ürünler elde etmek için çok uygun makinalardır.Iki makinada toner
ile çalışmaktadır.DlCOpress; bobinden çalışan bir dijital baskı
makinasıdır. Ön-arka 4 renk baskı yapar. 80-250 g/m2 arası her
türlü baskı malzemesi kullanılabilir. Bobin genişliği 320 mm ve 520
mm olmak üzere iki versiyonu vardır. Maksimum baskı uzunluğu 11
m'dir. Saatte 3900adet A4 basar.
DlCOpack; bobinden baskı yapan dijital ambalaj makinasıdır.Bobin
genişliği 320 mm olan versiyonunda 60-250g/m2, bobin genişliği
500 mm olan etiket basan versiyonunda 60-250g/m2, bobin genişliği
500 mm olan karton basan versiyonunda 60-300 g/m2 arası baskı
malzemesi kullanılabilir.
MAN Roland tüm dünyada olduğu gibi Türkiye piyasasında da ofset
baskı ve web makinalarındaki geniş pazar payını, dijital baskı
makinalarında da yakalayacağına inanmaktadır.

Hiç yorum yok: