17 Şubat 2008 Pazar

Baskı Öncesi Hazırlık

Baskı öncesi hazırlık 2 değişik yöntem ile yapılabilir. Konvansiyonel
(klasik yöntem), Dijital yöntem. Her iki süreçte Aynı malzeme ve
aynı standartlar kullanılır. Ayrıldıkları tek nokta ise, bilgisayar ortamı
kullanılmasıdır. Günümüzde artık konvansiyonel ortamlar
terkedilmektedir. İster konvansiyonel isterse de dijital ortamda
hazırlansın, yapılacak isin bilgilerini içeren malzemelerin, standart
olarak kabul gören özelliklere sahip olması onun kalitesini
belirler.Kaliteli bir sonuç ancak kaliteli orjinal, dia, opak, v.b.
malzemelerin kullanılması ile mümkündür. Bu malzemelerdeki
eksiklikler zaman ve maliyet artıslarına yol açtığı gibi en önemlisi
de kaliteyi düsürür. Kötü çekilen bir dia (slayt), ne kadar iyi taranırsa
(scanner) taransın, bilgisayar ortamında renk rütusuda yapılsa
yinede ancak belirli sınırlarda düzeltilebilir. Kötü bir is bizi hep
baslangıç noktasına götürür. Öyleyse, baslangıç noktamız nedir?
Bu konuya geçmeden önce konvansiyonel diye adlandırdığımız ve
geçmiste yapılan çalısmayı inceleyelim.
Klasik Yöntemlerle Hazırlık Bir grafiker veya ressam, yapacağı isi
ayrıntılı olarak düz bir kağıda yada genellikle milimetrik kağıda,
kursun kalem, cetvel, gönye v.b. araçları kullanarak trase çizerdi.
Bunlar, üzerine yapıstıracağı malzemeleri gönyelemeye ve
hizalamaya yardımcı olurdu. Eğer varsa orjinal kalemlerle (rapido
adı verilen ve farklı kalınlıktaki herbir çizgi için ayrı ayrı kullanılan
kalemlerdir) çizgi ve çerçeveleri çizerdi. Resim alanlarını, hangi
malzemeyi kullanıyorsa dia veya opak olabilir, kursun kalemlerle
boyutlandırır ve kadrajlardı. Tipografiyi ise ya dizdirip yada letraset
adı verilen folyolar üzerindeki harfleri kağıda transfer ederdi. Eğer
renk kullanacaksa, orjinal üzerine eskiz veya aydınger kağıt kaplayıp,
renkle ilgili açıklamaları burada yapardı. Bu çalısma bitiminde film
atölyesi önce, gelen isin orjinalinin 1/1 negatifini elde eder, sonra
dia ve opak malzemeleri scannerde tarar ayrı ayrı (CMYK) sablonlarını
olusturur ve bunları orjinalden elde ettiği negatiflerle birlestererek
her rengin tek bir tabakada olmasını sağlardı. Daha geçmiste ise
tipografi (yazı) ayrı, renk ayrımları (dia ve opaklar) ayrı olur, bunlar
montajcılar tarafından birlestirilirdi. Dia ve opakların, tipografik
özellikleri içeren
orjinallerle birlestirilmesi sırasında, tekrar tekrar kopyalamak zorunda
kalındığından (negatif+pozitif) ve her kopyalamada kayıplar
olustuğundan, çıkan sonuç günümüz kosullaryna göre mükemmel
olmazdı. Kuskusuz halen bu yöntemleri kullananlar var. Bir çok
konuda basarılıda oluyorlar ama, uzun ve zahmetli bir is olduğundan
zaman ve paraları da bosa gidiyor. Diyelim ki dekupe yaptırmak
istediniz, yapılacak islem daha zahmetli bir hale geliyor ve hele
birde iki dekupeyi üst üste yada bir dekupeyi herhangi bir baska
dianın içine pas etme (gömme) isi olursa... Bu zorluklarla film
sektörümüz uzun süre boğustu. Bilgisayarlar isin içine girmeseydi
halen bu zorluklarla çalısılmaya devam edilirdi. Kısaca klasik
yöntemler bunlardı.
Dijital Yöntem Peki simdi ne yapılıyor? Grafikerlerin elinin altında
masaüstü scanner, bilgisayar ve yazıcılar var. Tasladıklarını bilgisayar
aracılığıyla olusturup, dia veya opaklarını tarayıp (scannerda), uygun
kadrajlarını vermesi, hatta varsa logo veya kolajlarını da tarayıp,
kadrajlaması ve lazer aracılığıyla kağıda dökmesi mümkün. Biz bir
orjinalin baskı ortamına geçiste, dijital ortama aktarılmasını, onun
malzemelerini ve bilgisayarda yapacaklarımızı ve sonrasını
inceleyeceğiz. Bunlar;
1- Görsel Malzemeler Dia, Opak, Kolaj, Illustrasyon
2- Orjinal Marj Tanımları Kesim payları,
3- Forma, Montaj
4- Renk Tanımları RGB, CMYK, SPOT, TIRE, DUOTONE
5- Baskı ortamları Tram, Kagıt, Film, Kalıba aktarım 6- Bilgisayar
Ortamı Programlar
7- Dosya formatları
8- Servis bürolarına is yollama.

Hiç yorum yok: